He drew two squares on the blackboard.
- O tahtaya iki kare çizdi.
The boxes are rectangular, not square.
- Kutular dikdörtgendir, kare değil.
The square root of four is two.
- Dördün karekökü ikidir.
A square has four equal sides.
- Bir kare dört eşit kenara sahiptir.
My summer school dress is blue and white checkered.
- Yazlık okul elbisem mavi ve beyaz kareli.
I have seen every frame of Dan's movies.
- Ben Dan'in filmlerinin her karesini gördüm.
He reviewed the footage frame by frame.
- O, kamera görüntüsünü kare kare gözden geçirdi.
We have a square table.
- Bizim kare şeklinde bir masamız var.
The square of the hypotenuse is equal to the sum of the squares of the other two sides.
- Hipotenüsün karesi diğer iki kenarın kareleri toplamına eşittir.
The room's area is two and half square meters.
- Odanın alanı iki buçuk metre karedir.