Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kâni̇

listen to the pronunciation of kâni̇
Турецкий язык - Английский Язык

Определение kâni̇ в Турецкий язык Английский Язык словарь

kani
canine
kani
(someone) who accepts what fate metes out to him
kani
(someone) who is content with little
kani
(someone) who is content with what he has
kani
convinced, persuaded
kani olmak
to be convinced, to believe
kani olmak
1. to be convinced of (something). 2. to be content with little; to be content with. 3. to accept what fate metes out to one
kani
confident
kırk yıllık Kâni, olur mu Yani
(Atasözü) Can a leopard change its spots?
kırk yıllık yani olur mu kâni
can the leopard change its spots
Турецкий язык - Турецкий язык
(Hukuk) İkna olmuş; inanmış; kanaat sahibi olmuş
(Osmanlı Dönemi) (Kinaye. den) Dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. Kinayeli konuşan
kani
Hızarcı tezgahı
kani
Kanmış, inanmış
kani
Kinayeli konuşan, dokunaklı ve iğneli söz söyleyen
KANİ'
(Osmanlı Dönemi) Kanmış. İnanmış. Tatmin olmu
KANİ'
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Kanaat eden. Kendinde olan helâla razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen
kani olmak
İnanmak, kanmak