İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
- There are five items on the tray, three of which are keys.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın.
- Sort the items from large to small.
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et.
- Please check all the items on this list.
Tartışacak bir madde daha var.
- There's one more item to discuss.
Tom listeden birkaç maddeyi savsakladı.
- Tom omitted a couple of items from the list.
Parçanız en kısa sürede gönderilecektir.
- Your item will be shipped as soon as possible.
Bu ünlü bir şirketten bir parça.
- That's an item from a famous company.
Acele ederseniz, satın almanız için hâlâ bazı seçim ögeleri kalmış olabilir.
- If you hurry, there still might be some choice items left for you to buy.
Ajandadaki sonraki ögeye başlayalım.
- Let's move on to the next item on the agenda.
Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
- The above-mentioned mail item has been duly delivered.
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Tweezers are great for manipulating small items.
Jack and Jill are an item.
... some items in the rest ...
... We flip the card over and we then show you related items ...