Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et.
- Please check all the items on this list.
Tom listeden birkaç maddeyi savsakladı.
- Tom omitted a couple of items from the list.
Bu gerçek popüler bir madde.
- This is a real popular item.
Bu ünlü bir şirketten bir parça.
- That's an item from a famous company.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
Ajandadaki sonraki ögeye başlayalım.
- Let's move on to the next item on the agenda.
Acele ederseniz, satın almanız için hâlâ bazı seçim ögeleri kalmış olabilir.
- If you hurry, there still might be some choice items left for you to buy.
Yukarıda bahsedilen posta öğesi usulüne uygun şekilde teslim edilmiştir.
- The above-mentioned mail item has been duly delivered.
İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur.
- The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.
Tweezers are great for manipulating small items.
Jack and Jill are an item.