Gelip gelmemen benim için önemli değil.
- It does not matter to me whether you come or not.
onun hakkında bilmediği önemli değildir.
- It does not matter that he did not know about it.
Cevabınızın yanlış ya da doğru olması önemli değil.
- It doesn't matter whether your answer is right or wrong.
Ne zaman geldiğin önemli değil.
- It doesn't matter when you come.
Neye inandığımın önemi yok.
- It doesn't matter what I believe.
Cevap verip vermemenin önemi yok.
- It doesn't matter whether you answer or not.
I’m afraid I’ve broken your mug. — It doesn't matter; it was old and I was going to throw it away anyway.
Maybe we could try fixing this part to the... no, wait, it doesn't matter.