istedin

listen to the pronunciation of istedin
Турецкий язык - Английский Язык
wanted

Have you ever wanted to make a comment, but posted it as a translation by mistake? - Sen hiç yorum yapmak istedin mi, fakat onu yanlışlıkla bir çeviri olarak postaladın mı?

You wanted to tell me about freedom? - Bana özgürlüğü mü anlatmak istedin?

Simple past tense and past participle of want
subject to immediate detainment by law enforcement authorities on sight
{s} requested, sought after (as a criminal)
desired or wished for or sought; "couldn't keep her eyes off the wanted toy"; "a wanted criminal"; "a wanted poster
wished for; desired; sought
past of want
iste
{f} like

Would you like coffee or tea? - Çay veya kahve ister misin?

Would you like to dance with me? - Benimle dans etmek ister misin?

iste
require

Is there anything else you require? - İstediğin başka bir şey var mı?

I don't require your understanding. - Anlayışını istemiyorum.

iste
(Bilgisayar) request

My boss refused my request for a raise. - Patronum zam isteğimi reddetti.

Did you request a new desk? - Yeni bir masa istediniz mi?

iste
(Bilgisayar) pull
iste
adjure
iste
{f} willed
iste
{f} required

I would like to but I have a required course tonight. - İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.

Reservations are required. - Rezervasyon isteniyor.

iste
{f} appealing
iste
{f} requested

She requested help, but no one came. - Yardım istedi, ama kimse gelmedi.

He requested my assistance. - O benim yardımımı istedi.

iste
{f} craving

I have some cravings. - Benim bazı isteklerim var.

iste
adjure to
iste
covet
iste
crave
iste
want to

Do you want to go to the movies or to the theater? - Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

iste
call for

Why didn't Tom call for help? - Tom neden yardım istemedi?

They would call for help. - Onlar yardım istediler.

iste
{f} willing

An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources. - Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.

My sponsor was willing to agree to my suggestion. - Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.

iste
adjure to be
iste
make a request
iste
want to be
iste
desired

Dan desired to kill Linda. - Dan Linda'yı öldürmek istedi.

Your English composition leaves almost nothing to be desired. - Senin ingilizce kompozisyonun neredeyse istenecek bir şey bırakmıyor.

iste
want#to
iste
adjureto
iste
coveted
iste
wantto
ne demek istedin?
what did you mean?
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение istedin в Турецкий язык Турецкий язык словарь

iste
(Osmanlı Dönemi) becü
istedin
Избранное