inzwischen

listen to the pronunciation of inzwischen
Немецкий Язык - Турецкий язык
ın'tsvişın bu aralık, bu arada
(Gramer) bu aralıkta; bu esnada
{ın'tsvişın} bu aralık, bu arada
bu arada, o aralık, o sırada
su ana dek
o aralık
arada
Английский Язык - Турецкий язык

Определение inzwischen в Английский Язык Турецкий язык словарь

meanwhile
bu arada

Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. - Meanwhile, I want to draw your attention to a point.

Bu arada, Biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz. - Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff.

meanwhile
bu sırada
meanwhile
aynı anda
meanwhile
iken
by now
şu ana kadar

Tom'un şu ana kadar Boston'da olması bekleniyor. - Tom is supposed to be in Boston by now.

Tom şu ana kadar Mary'den bir haber almış olması gerektiği için endişeli. - Tom is worried because he should have heard from Mary by now.

meanwhile
ara

Bu arada, zaman tükeniyor. - Meanwhile, time is running out.

Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. - Meanwhile, I want to draw your attention to a point.

in the meantime
bu arada

Bu arada ne yapmalıyım? - What should I do in the meantime?

Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım. - I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.

by now
şimdiye kadar
by now
şu ana dek
by now
şimdiye dek

Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir. - Hurry up! You should be ready by now.

in the interim
aradaki zamanda
in the meantime
iken
in the meantime
o/bu arada, o/bu süre içinde
in the meanwhile
bu arada
in the meanwhile
iken
meanwhile
z. bu arada
now
zaman zaman

Tom zaman zaman Mary'den haber alır. - Tom hears from Mary every now and then.

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Немецкий Язык - Английский Язык
now
in the meanwhile
in the interim
in the intervening period
in the interval
by now
meanwhile

Heat the oven to 220°C. Meanwhile, simmer the apples with the lemon juice and water in a large pan until soft. - Den Ofen bei 220ºC vorheizen. Inzwischen die Äpfel mit dem Zitronensaft und Wasser in einer großen Pfanne schmoren lassen, bis sie weich sind.

in the meantime
the while (at the same time)
Die Kinder sahen sich inzwischen nach Brennholz um.
Meanwhile the children were scouting (a)round for wood for the fire
Er schrieb für die inzwischen eingestellte lokale Zeitung.
He wrote for the now-defunct local newspaper