Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.
- Tom expected at least a ten percent return on his investment.
Borsa yatırımında çok para kaybetti.
- He lost a lot of money in the stock investment.
The ceramic mould, known as the investment, is produced by three repeating steps, These steps are repeated until the investment is the required thickness.
İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum
- I want to invest in index funds.
O bizim şirketimizin altyapısına yatırım yapmak istiyor.
- She wants to invest in our company's infrastructure.
Menkul kıymetlere 500.000 yen yatırım yaptı.
- He invested 500,000 yen in stocks.
Yatırım yaptığımda riski göze aldım.
- I took a risk when I made the investment.
Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.
- A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital.
Yatırım şimdi ona % 6 kazanç sağlıyor.
- The investment now yields him 6%.
Menkul kıymetlerde bir milyon yen yatırım yapabilir.
- He can invest a million yen in stocks.
We'd like to thank all the contributors who have invested countless hours into this event.
... decisions for preparations and investment ...
... and since the most important investment many families make ...