Bu ürün özel kullanım için tasarlanmıştır.
- This product is intended for private use only.
Bu benim için mi tasarlanmış?
- Is this intended for me?
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
- Things did not go as intended.
Onun ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea of what she intended to do.