The descent into the cavern was wet and slippery.
After that, the holiday went into a steep descent.
There's a problem with the plane's landing gear.
- Uçağın iniş takımında bir sorun var.
Taking off is easier than landing.
- Kalkış inişten daha kolaydır.
A baby was flung out of its mother's arms when a plane hit severe turbulence while commencing its descent prior to landing.
- Bir bebek iniş öncesinde inişe başlarken bir uçak şiddetli türbülansa çarptığında bir bebek annesinin kollarına atıldı.
Ladies and gentlemen, we are about to begin our descent.
- Bayanlar ve baylar yakında inişimize başlamak üzereyiz.
In life there are ups and downs.
- İnişler ve çıkışlar vardır hayatta.
Life is full of ups and downs.
- Hayat çıkışlarla ve inişlerle doludur.
The exchange rate of the dollar versus the euro has declined.
- Doların Avroya karşı kuru inişe geçti.