Küstahlığın beni kızdırıyor.
- Your arrogance infuriates me.
Onun küstah tavrı beni kızdırıyor.
- His overbearing manner infuriates me.
Onun söylediği onu çileden çıkardı.
- He was infuriated with what she said.
Onun söylediğiyle çileden çıkarıldı.
- He was infuriated by what she said.
Bu sinir bozucu değil mi?
- Isn't it infuriating?
Sami'nin davranışı Leyla'yı kızdırdı.
- Sami's behavior infuriated Layla.