Onu kontrol etmek için bir şirket kurdular.
- They formed a company to control it.
Tarifeleri blok olarak kontrol etmenin ülke ülke kontrol etmekten daha uygun olduğunu vurgulamak istiyorum.
- I would like to stress that it is more convenient to control tariffs as a bloc rather than country by country.
Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
- Inflation is getting out of control.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Hayatta bazı şeyler kontrol etme yeteneğimizin ötesindedir.
- Some things in life are beyond our ability to control.
Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- Try to control yourself.
İnka İmparatorluğu yönetimi her şeyi kontrol etti.
- The government of the Inca Empire controlled everything.
Her şeyim denetim altında.
- I have everything under control.
Gerçekten denetimde misin?
- Are you really in control?
Kaderi idare etmek isteyen asla barış bulamaz.
- He who seeks to control fate shall never find peace.