Tom işini uygun bir şekilde yapmak istedi.
- Tom wanted to do his job properly.
Uygun bir şekilde göremiyor musun?
- Are you unable to see properly?
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Are you brushing your teeth properly?
Tom motor yağını nasıl düzgün bir şekilde atacağını ve asla rögara atmadığını biliyordu.
- Tom knew how to properly dispose of motor oil and never dumped it down the storm drain.
Söyleyeceklerimi düzgün bir şekilde dinle.
- Properly listen to what I'm going to say.
Tom'un işi uygun şekilde yapmak için zamanı yoktu.
- Tom didn't have time to do the job properly.
Kapıyı uygun şekilde kapatamıyorum.
- I can't get the door to shut properly.