I didn't mean to offend you.
- Seni incitmek istemedim.
He apologized for having offended her.
- Onu incittiği için özür diledi.
He apologized for having offended her.
- Onu incittiği için özür diledi.
I apologize if I offended you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
My grandma injured her leg in a fall.
- Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
Tom injured his back playing tennis.
- Tom tenis oynarken sırtını incitti.
She injured herself while dancing.
- Dans ederken kendini incitti.
I got my right leg injured.
- Sağ bacağımı incittim.
We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.
- Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
He hurt himself when he fell.
- O, düştüğünde kendisini incitti.