Английский Язык - Турецкий язык
Определение in the public eye в Английский Язык Турецкий язык словарь
- (deyim) tanınmış
- (deyim) meşhur
- gözü önünde
- (deyim) ünlü
- famous
- meşhur
Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
-Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
Amerika'nın en meşhur adamı Washington'du.
-Washington was the most famous man in America.
- famous
- ünlü
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
-His son became a famous pianist.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
-Her book is famous not only in England but also in Japan.
- famous
- {s} tanınmış
O tanınmış bir dağdır.
-That's a famous mountain.
En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı.
-During the 60s and 70s, she published her most famous books.
- famous
- adlı
- famous
- adlı sanlı
- famous
- şanlı
- be in the public eye
- Ünlü olmak, herkes tarafından tanınmak
- in the sun
- (deyim) Kamunun gözünde, halkın gözü önünde
- be in the public eye
- (deyim) toplumun göz önünde olmak
- be in the public eye
- halkın gözünde olmak
- be in the public eye
- (deyim) toplum tarafından tanınmak
- be in the public eye
- (deyim) maruf olmak
- famous
- famously meşhur olarak
- famous
- {s} tatminkâr
- famous
- {s} mükemmel
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
-We got along famously.
- famous
- belli
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение in the public eye в Английский Язык Английский Язык словарь
- (deyim) in the sun
- famous
- exposed to the public, having much attention from the general public
in the public eye
Расстановка переносов
in the pub·lic eyeТурецкое произношение
în dhi pʌblîk ayПроизношение
/ən ᴛʜē ˈpəblək ˈī/ /ɪn ðiː ˈpʌblɪk ˈaɪ/
Resimler
Видео
... he wasn't in the public eye. Now, you guys can't afford to experiment with the Blogger ...
История
Избранное