Sabahleyin katlanır yatağı temizleriz.
- In the morning, we clear the futon.
O sabahleyin saçını tarar.
- She brushes her hair in the morning.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Mother always gets up early in the morning.
Tom beni dün sabah saat dokuzda aradı.
- Tom called me yesterday at nine in the morning.
... We just took it off the press this morning. ...
... it exists this morning. ...