in the first place

listen to the pronunciation of in the first place
Английский Язык - Турецкий язык
evvela
en önce
evvel emirde
ilk önce

İlk önce burada olmak istemedim. - I didn't want to be here in the first place.

Ben ilk önce bunu yapmak istemedim. - I didn't want to do this in the first place.

her şeyden önce
Öncelikle, ilk olarak. "Of course İ cant go. İn the first place İ must work on Saturday. İn the second place İ have no money."
ilk etapta
first
birinci

Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim. - Let's draw lots to decide who goes first.

O, satranç turnuvasında birincilik ödülünü aldı. - He carried off the first prize at the chess tournament.

first
ilkönce
first
baş yer
in first place
ilk olarak
in first place
en önce
first
en büyük
in first place
zaten
the first place
ilk sırada yer
first
(sıfat) ilk, birinci, baş, başta gelen, önde gelen
first
{i} ilk, birinci. z
first
{i} ilkin, evvela, ilkönce, önce
first
ondan evvel
first
en ileride
first
{s} baş, en büyük
first
en büyuk
first
ayın ilk günü

Tom her ayın ilk gününde kira öder. - Tom pays rent on the first day of every month.

Kiranı her zaman ayın ilk gününde ödemen gerekiyor. - You're supposed to always pay your rent on the first of the month.

first
firsts en iyi kalite eşya
first
ilk olarak

Atomu ilk olarak kim parçaladı? - Who first split the atom?

Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu? - What came first? The egg or the hen?

first
{s} başta gelen
first
ilk defa olarak
first
(zarf) ilk olarak, başta, ilkönce, ilk kez, önce, öncelikle
first
{s} önde gelen

Yunanların önde gelen tanrısı Zeus'u şereflendirmek için İsa'dan Önce 776'da ilk Olimpiyat oyunları Olimpos Dağının eteğinde düzenlendi. - In 776 B.C., the first Olympic Games were held at the foot of Mount Olympus to honor the Greeks' chief god, Zeus.

first
başta

İlk başta, Meg vatan hasreti çekti. - At first, Meg was homesick.

İlk başta her insan 10 ABD doları ödemişti. - At first each man had paid $10.

first
{i} başlangıç

Başlangıçta, ondan hoşlanmadım. - At first, I didn't like him.

Başlangıçta, onun senin erkek kardeşin olduğunu sandım. - At first, I thought he was your brother.

in first place
aslında
in first place
ilk etapta
Английский Язык - Английский Язык
To begin with; earlier; first; at the start

In the first place, let's get the basics settled.

{a} first
before now; "why didn't you tell me in the first place?"
before now; "why didn't you tell me in the first place?
of primary import; "this is primarily a question of economics"; "it was in the first place a local matter"
in the first place

    Турецкое произношение

    în dhi fırst pleys

    Произношение

    /ən ᴛʜē ˈfərst ˈplās/ /ɪn ðiː ˈfɜrst ˈpleɪs/

    Видео

    ... first place. ...
    ... was, like, three months of major worldwide touring. So Singapore was the first place ...
Избранное