Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım.
- In the end I ran to the station, and somehow got there on time.
Sonuçta, o kadar da kötü değil.
- In the end, it's not that bad.
Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
- In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
O sonunda İngiltere'ye geri döndü.
- She went back to England in the end.
Neticede hepimiz öleceğiz.
- We all die in the end.