Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.
- I have never heard Roy sing a song in public.
O, herkesin içinde benimle alay etti.
- He made fun of me in public.
Herkesin önünde ona gülündü.
- He was laughed at in public.
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
- I don't like to speak in public.
Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin.
- Don't help a woman in public. You'll look suspicious.
... And a lot of you are using public transport. ...
... And when I go through this, I can go to museums, to public ...