in equal degree or extent.

listen to the pronunciation of in equal degree or extent.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in equal degree or extent. в Английский Язык Турецкий язык словарь

equally
eşit olarak

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz. - We will divide the large area of family land equally between our children.

Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz. - With Esperanto you can communicate equally with people from other countries.

equally
eşit ölçüde

Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir. - Every language is equally precious and valuable to its speakers.

Beyaz erik brendisi bir kompostoda eşit ölçüde lezzetlidir. - Mirabelles are equally delicious in a compote.

equally
aynı derecede

Her ikisi de aynı derecede makul. - Both are equally plausible.

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular. - They made equally tough demands.

equally
eşit bir biçimde
equally
aynı derecede/eşit olarak
equally
müsavi olarak
Английский Язык - Английский Язык
equally

The gas stations are equally far from the highway.

in equal degree or extent.
Избранное