Başarılı bir şekilde yeni bir iş bulabildiler.
- He managed to find a new job successfully.
Sadece bir tane hayatın var. Onu mutlu ve başarılı bir şekilde yaşa.
- You only have one life. Live it happily and successfully.
Ameliyat başarıyla tamamlandı.
- The surgery was successfully completed.
Rosetta sondası Philae, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına başarıyla indi.
- Rosetta's probe, Philae, has successfully landed on the comet 67P/Churyumov–Gerasimenko.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
- Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
O, hayalini başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
- He successfully realised his dream.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
- The treatment is going successfully.
Tom programı başarılı olarak tamamladı.
- Tom successfully completed the program.