We hope the governor signs it.
- Umarız vali onu imzalar.
He signs the most important documents.
- O en önemli dökümanları imzalar.
I need your signature here.
- Şurayı imzalamanızı rica ediyorum.
The people were in a line to get the signature of the president.
- İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.
The Florida treaty was signed in February 1819.
- 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
France had signed a secret treaty with Spain.
- Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
Few people take the trouble to read all the terms and conditions of a contract before signing it.
- Çok az insan, imzalamadan önce bir sözleşmenin bütün şartlarını ve koşullarını okuma zahmetine katlanır.
By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
- Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Please sign your name here.
- Lütfen burayı imzalayın.
Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
- Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
Could I get your autograph?
- İmzanızı alabilir miyim?
Would you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?