The United Nations Charter was signed in 1945.
- Birleşmiş Milletler Bildirgesi 1945'de imzalandı.
The Florida treaty was signed in February 1819.
- 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
It wasn't until they tried to subtract 3 from 1 that the elementary school students realized they needed signed numbers.
The signed check could be cashed.
We were tied to our decision because we signed the contract.
- Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
Could you sign here, please?
- lütfen burayı imzalar mısınız?
The two sides signed a peace treaty.
- Iki taraf bir barış antlaşması imzaladı.
We were tied to our decision because we signed the contract.
- Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
Hey, I didn't sign on for this.
- Hey, bunun için imzalamadım.
Please sign on the dotted line.
- Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.
I'm not signing anything.
- Ben bir şey imzalamıyorum.
You'd better examine the contract carefully before signing.
- Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.
He could not sign official papers.
- Resmî evrakları imzalayamadı.
Could you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısın?
Would you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?