Could you sign here, please?
- lütfen burayı imzalar mısınız?
Please sign your name here.
- Lütfen burayı imzalayın.
France had signed a secret treaty with Spain.
- Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
The Florida treaty was signed in February 1819.
- 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
Please sign on the dotted line.
- Lütfen noktalı çizginin üzerini imzala.
Hey, I didn't sign on for this.
- Hey, bunun için imzalamadım.
I'm not signing anything.
- Ben bir şey imzalamıyorum.
Here are the divorce papers. I'm not signing them.
- İşte boşanma evrakları. Onları imzalamıyorum.
He could not sign official papers.
- Resmî evrakları imzalayamadı.
Could you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısın?
Would you please autograph this book?
- Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?
He was compelled to sign the contract.
- O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.
He was forced to sign the document.
- Belgeyi imzalamak zorunda kaldı.