O çağlayanlar etkileyici bir şekilde büyüktür.
- Those rapids are impressively large.
Ben gerçekten onları hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress them.
Ben gerçekten onu hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress him.
Onu çok etkileyici buluyorum.
- I find her very impressive.
Eğer boyutunu düşünüyorsan ev etkileyici değil.
- The house is not impressive if you're thinking of size.
Tom sadece Mary'yi etkilemek için yaptı.
- Tom did it just to impress Mary.
Beni etkilemekten asla vazgeçmiyorsun.
- You never cease to impress me.
Manzaradan derinden etkilendim.
- I was deeply impressed by the scenery.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.
- Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature.
You impressed me with your command of Urdu.
Such admonitions, in the English of the Authorized Version, left an indelible impress on imaginations nurtured on the Bible .
We impressed our footprints in the wet cement.
That first view of the Eiger impressed itself on my mind.
The liner was impressed as a troop carrier.
Henderson impressed in his first game as captain.