Ben hemen bir doktor görmeliyim.
- I need to see a doctor immediately.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
- He lit another cigarette, but immediately put it out.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
McKinley Küba'da acil bir ateşkes istedi.
- McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.
Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var.
- You need immediate medical attention.
Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.
- I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Bu adam benim en yakın amirimdir.
- This man is my immediate superior.
Sen yakın tehlike içinde misin?
- Are you in immediate danger?
Tom Mary'nin en yakın amiridir.
- Tom is Mary's immediate supervisor.
Bu adam benim en yakın amirimdir.
- This man is my immediate superior.
Şimdiki patronumu memnun etmek zordur.
- My immediate boss is tough to please.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Eve vardıktan sonra derhal bir yemek hazırlamaya girişti.
- Upon arriving home, he immediately set about preparing a meal.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Yangın derhal söndürüldü.
- The fire was put out immediately.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
I hope we can begin immediately.
People these days expect immediate results when they click on a link.
... can immediately start playing. ...
... Don't jump immediately to law and think law will solve all ...