O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
- I stayed at my uncle's during the summer.
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
- Many peasants died during the drought.
Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi.
- When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.