Tom started singing along with Mary.
- Tom Mary ile birlikte şarkı söylemeye başladı.
Along with this increase, there has been a change in the world's economic organization.
- Bu artış ile birlikte, dünyanın ekonomik organizasyonda bir değişiklik oldu.
You don't just go to the cinema to watch films. Rather, you go to the cinema in order to laugh and cry together with two hundred people.
- Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz.
The father is together with his son, how cozy it is!
- Baba oğlu ile birlikte, ne kadar rahat!
Tom is hard to live with.
- Tom ile birlikte yaşamak zor.
Tom is easy to live with.
- Tom ile birlikte yaşamak kolay.