Tom is two-faced, isn't he?
- Tom iki yüzlü, değil mi?
I hate two-faced communities.
- İki yüzlü topluluklardan nefret ederim.
You are double-faced and this is the problem.
- Sen iki yüzlüsün ve bu problem.
I feel like a hypocrite.
- Bir iki yüzlü gibi hissediyorum.
I know I'm a hypocrite.
- Bir iki yüzlü olduğumu biliyorum.
You're being hypocritical.
- Sen iki yüzlü davranıyorsun.
I hate hypocritical communities.
- Ben iki yüzlü toplumlardan nefret ediyorum.
You are double-faced and this is the problem.
- Sen iki yüzlüsün ve bu problem.
I think Tom and Mary are hypocrites.
- Bence Tom ve Mary ikiyüzlüler.
I think that Tom and Mary are hypocrites.
- Tom ve Mary'nin ikiyüzlü olduklarını düşünüyorum.
Tom certainly is hypocritical.
- Tom kesinlikle ikiyüzlü.
I have never known someone as hypocritical as you.
- Senin kadar ikiyüzlü bir insan daha tanımadım.
Don't trust him. He's very two-faced.
- Ona inanma. O çok ikiyüzlüdür.
There are as many as two hundred cherry trees in this park.
- Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
- Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.