ifade vermek

listen to the pronunciation of ifade vermek
Турецкий язык - Английский Язык
testify

Layla entered the courtroom to testify. - Leyla ifade vermek için mahkeme salonuna girdi.

Sami was there to testify against Layla. - Sami, Leyla'ya karşı ifade vermek için oradaydı.

give evidence
bear testimony to
depose
declare
to give evidence, to depose to doing sth, to testify
ifade vermek law
to testify, give testimony
ifade verme
testimony
yeminli ifade vermek
swear out
ifade vermek
Избранное