Çİmin üzerinde don var.
- There is frost on the grass.
Bu sabah ağır bir don vardı.
- We had a heavy frost this morning.
Şiddetli bir ayaz bekleniyor.
- A heavy frost is expected.
Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.
- In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red.