Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry I'm so late.
Üzgünüm, mantıların tümü bitti.
- I'm sorry, we're all out of manti.
Affedersiniz fakat söylediğinizi anlamadım.
- I'm sorry, but I didn't catch what you said.
Affedersiniz, adınızı unuttum.
- I'm sorry, I've forgotten your name.
Onu işittiğime üzüldüm.
- I am sorry to hear that.
... Sorry about that. ...
... and he's my brother com sorry ...