She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
- O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
I shall return the books to him even though he doesn't need them.
- Onlara ihtiyacı olmasa bile kitapları ona iade edeceğim.
Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!
- Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.
I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
- Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
I remember returning the book to the library.
- Kitabı kütüphaneye iade ettiğimi hatırlıyorum.
Please send me a refund.
- Lütfen bana bir para iadesi yapın.
Tom should ask for a refund.
- Tom para iadesi istemeli.