i̇şkence etmek

listen to the pronunciation of i̇şkence etmek
Турецкий язык - Английский Язык
make torture
işkence etmek
agonize
işkence etmek
rack
işkence etmek
torture

Layla wanted to torture Sami. - Leyla, Sami'ye işkence etmek istedi.

işkence etmek
grill
işkence etmek
martyr
işkence etmek
crucify
işkence etmek
put to the torture
işkence etmek
torment
işkence etmek
persecute
işkence etmek
excruciate
işkence etme
torturing

Stop torturing me. What did she say? - Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?

Stop torturing yourself. - Kendine işkence etmeyi bırak.

işkence et
{f} torture

He tortured a prisoner. - O bir hükümlüye işkence etti.

She tortured a prisoner. - O bir tutukluya işkence etti.

işkence et
{f} tormented
işkence et
excruciate
işkence et
agonize
işkence et
{f} excruciating
işkence et
{f} torturing

Stop torturing me. What did she say? She said yes. - Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi? O evet dedi.

Stop torturing me. What did she say? - Bana işkence etmeyi bırak. O ne dedi?

işkence et
{f} agonizing
işkence etmek/yapmak
to torture, torment
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение i̇şkence etmek в Турецкий язык Турецкий язык словарь

İşkence etme
(Osmanlı Dönemi) AHZ
i̇şkence etmek
Избранное