American children grow up hearing those words.
- Amerikalı çocuklar bu sözcükleri işiterek büyürler.
My hearing isn't what it used to be, but I still heard that noise.
I paid twenty thousand yen for this hearing aid.
- Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.
Please read it aloud so that everyone can hear.
- Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku.
Leave your message after hearing the beep.
- Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.
Tom can hardly hear without his hearing aid.
- Tom işitme cihazı olmadan neredeyse duyamıyor.