içeriyor

listen to the pronunciation of içeriyor
Турецкий язык - Английский Язык
encompassed
past of encompass
içer
comprise
içer
{f} involved
içer
contain

I addressed the envelope containing the invitation. - Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.

The suitcase contained nothing but dirty clothes. - Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.

içer
involve

Investing in stocks involves risk. - Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.

Parenthood involves totalitarianism. - Ebeveynlik totaliterliği içerir.

içer
include

Tom's duties include raking the leaves. - Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.

This financial audit also includes an evaluation of the company's assets. - Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.

içer
{f} included

The exam included mathematics, physics and chemistry. - Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.

The parade included six marching bands. - Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.

içer
comprising

The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523. - İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.

içeriyor
Избранное