The suitcase contained nothing but dirty clothes.
- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
I addressed the envelope containing the invitation.
- Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.
Investing in stocks involves risk.
- Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
I took a speed-reading course and read War and Peace in twenty minutes. It involves Russia.
- Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.
Tom's duties include raking the leaves.
- Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
This amount includes tax.
- Bu tutar vergi içermektedir.
The uncut version of the DVD only included one extra scene.
- DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.
The parade included six marching bands.
- Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
- İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.