Son treni yakalamak için acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up so you'd catch the last train.
Acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
- Hurry up, or you'll miss the train.
Acele et, yoksa treni kaçıracaksın.
- Hurry up or you'll miss the train.
Çabuk ol! Konser başlıyor.
- Hurry up! The concert is starting.
Hiç acele etme ama çabuk ol.
- Take your time, but hurry up.