Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
- He whispered to me that he was hungry.
Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
- You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
Tom muhtemelen acıkmıştı.
- Tom was probably hungry.
Tom ve Mary acıkmış gibi görünmüyor.
- Tom and Mary don't seem to be hungry.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
- He only screams when he's hungry.