Bu, ev hanımı için büyük bir zaman tasarruf aygıtı.
- This is a great time-saving gadget for the housewife.
Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı.
- The worried housewife heard the telephone ring and quickly picked up the receiver.
O umutsuz bir ev kadını.
- She's a desperate housewife.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
- Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
Ben sadece bir ev hanımıyım.
- I'm just a housewife.
Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim.
- I would hate to become just a housewife.
Annem, şimdiki ev hanımlarının kullandığı ev gereçlerinin hiçbirine sahip değildi.
- My mother had none of the mod cons which are available to today's housewives.
Bir yarı zamanlı iş ev hanımları için uygundur.
- A part-time job is suitable for housewives.
Woffington's housewife, made by herself, homely to the eye, but holds everything in the world.