O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
- I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Meşe ağacı fırtınadan sonra ayakta kaldı.
- The oak tree remained standing after the storm.
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
- The couple carved their initials in an oak tree.
Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
- Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.