hoşlanmıyorsunuz

listen to the pronunciation of hoşlanmıyorsunuz
Турецкий язык - Английский Язык
averse to
hoşlan
enjoy

We enjoyed singing songs together. - Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

hoşlan
care for

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

I don't care for the way he talks. - Onun konuşma şeklinden hoşlanmıyorum.

hoşlan
{f} liking

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

hoşlanmıyorsunuz
Избранное