hoşlandım

listen to the pronunciation of hoşlandım
Турецкий язык - Английский Язык
I like
hoşlan
enjoy

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

He enjoyed reading detective stories. - O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

senden hoşlandım
i like you
hoşlan
care for

I don't care for foreign food. - Ben yabancı yemekten hoşlanmam.

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

hoşlan
{f} liking

What's the difference between liking and loving someone? - Birinden hoşlanmak ve birini sevmek arasındaki fark nedir?

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

senden çok hoşlandım
i like you very much