Birlik olunca aşılamayacak hiçbir engel yoktur.
- Wenn man eine Einheit wird, gibt es keine unüberwindbaren Hindernisse.
Aşk varsa, engel yoktur!
- Wenn da Liebe ist, gibt es kein Hindernis!
Bariyerde biletini göster.
- Show your ticket at the barrier.
Belize set resifi, kuzey yarımküredeki en büyük set resifidir ve aynı zamanda popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delikle de ünlüdür.
- The Belize barrier reef is the largest barrier reef in the northern hemisphere and is also famous for the Great Blue Hole, a popular diving spot.
Bilim adamları, Avustralya'daki Büyük Set Resifi'nin yarısından fazlasının son 30 yıl içinde yok edildiğini söylüyorlar.
- Scientists say more than half of Australia's Great Barrier Reef has been destroyed in the past 30 years.
Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir.
- We must work hard to break down social barriers.
Dünya vatandaşı olarak, kültürel engellerin üstesinden gelmenin yollarını biliyorum.
- As a citizen of the world, I know ways of overcoming cultural barriers.
He faces many obstacles.
- Er steht vielen Hindernissen gegenüber.
Lack of flexibility is an obstacle to progress.
- Ein Mangel an Flexibilität ist ein Hindernis für Fortschritt.