Yumi oraya kendi gitti.
- Yumi went there by herself.
Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi.
- She said NO to herself. She said YES aloud.
O, hastaneye götürüldüğünde kendine geldi.
- She came to herself when she was taken to the hospital.
Oraya bizzat gitmesine gerek yok.
- She doesn't need to go there herself.
Bizzat gitmesi gerekli.
- It's necessary for her to go herself.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
- Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
O kendi kendine mırıldanıyor.
- She is muttering to herself.
Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı.
- Jane's dream was to find herself a sugar daddy.
Bunu bir daha asla yapmayacağına dair kendi kendine söz verdi.
- She pledged herself never to do it again.
O kendi kendine mırıldanıyor.
- She is muttering to herself.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Mary dün kendini incitti.
- Mary hurt herself yesterday.
O yalnızken kendini her zaman müzikle rahatlattı.
- She always comforted herself with music when she was lonely.
O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor.
- She wears high heels to make herself look taller.
O, bugün kendinde değil.
- She is not herself today.
Betty herhangi bir sırrı uzun bir süre kendinde tutamaz.
- Betty cannot keep any secret to herself for a long time.
Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
- Catherine had an ulterior motive when she urged her father to buy a new car. She hoped that she'd be able to drive it herself.
Bu onun kendisinin yaptığı bir bebektir.
- This is a doll which she made herself.
Tom, Mary'ye kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
- Tom advised Mary to take better care of herself.
Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
- I think that girl cut her hair to give herself a new look.
Ona söylemedim. O kendi kendine öğrendi.
- I didn't tell her. She found out by herself.
What's herself up to this time?.
She injured herself.
She was injured herself.
... find out is Jane is a family tree unto herself. She is her own mother, her own father, her ...
... She's a family tree unto herself. ...