Tom speaks French much better than anyone else.
- Tom Fransızcayı başka herhangi birinden daha iyi konuşur.
Never have I heard anyone say a thing like that.
- Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
Well, yes, but I don't want anyone to know.
- Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
You may take either of the two books.
- İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
Take either of the apples.
- Elmaların herhangi birini al.
I don't like either of them.
- Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
I didn't see either boy.
- Çocuklardan herhangi birini görmedim.
Any one of us could suffer from malnutrition without being aware of it!
- Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
Any one of us could do it.
- Bizden herhangi biri onu yapabilirdi.
You may choose whichever you like.
- Hoşlandığın herhangi birini seçebilirsin.
Eat whichever one you like.
- Hoşlandığın herhangi birini ye.
Anybody and everybody wants to go abroad.
- Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister.
Tom asked if anybody knew anything about Mary.
- Tom herhangi birinin Mary hakkında bir şey bilip bilmediğini sordu.
Take whichever one you like.
- İstediğiniz herhangi birisini alın.
Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
- Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?