her zamankinden

listen to the pronunciation of her zamankinden
Турецкий язык - Английский Язык
the usual
than ever before
her zaman
always

To be always honest is not easy. - Her zaman dürüst olmak kolay değildir.

Bill is always honest. - Bill her zaman dürüsttür.

her zaman
ever

You can't expect me to always think of everything! - Her zaman her şeyi düşünmemi bekleyemezsin.

Every time cigarettes go up in price, many people try to give up smoking. - Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.

her zaman
any time

You can call me any time. - Beni her zaman arayabilirsin.

Any time will suit me. - Her zaman bana uygun olacaktır.

her zaman
for ever

Tom always blames me for everything. - Tom her zaman beni her şey için suçluyor.

Tom always blames Mary for everything. - Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor.

her zaman
everytime
her zaman
all the time

On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time. - İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.

Bill is honest all the time. - Bill her zaman dürüsttür.

her zaman
routinely
her zaman
year

Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time. - Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.

There's always next year. - Her zaman gelecek yıl vardır.

her zaman
all times
her zaman
all the while

He kept smoking all the while. - O her zaman sigara içmeye devam etti.

She did nothing but cry all the while. - O her zaman ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.

her zaman
invariably
her zaman
in season and out of season
her zaman
forever

It feels like I've known you forever. - Seni her zaman tanıdım gibi geliyor.

He will forever live on in our memories. - O her zaman anılarımızda yaşayacak.

her zaman
at any time

An earthquake can happen at any time. - Bir deprem her zaman olabilir.

You can call me at any time. - Beni her zaman arayabilirsin.

her zaman
(deyim) for ever and a day
her zaman
every time

This works every time. - Bu her zaman işe yarar.

Every time I hear that song, I think of my high school days. - O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.

her zaman
e'er
her zaman
evermore
her zaman
night and day
her zaman
all along

It was you all along, wasn't it? - O her zaman sendin, değil mi?

her zaman
any old time
her zaman
always, for ever, forever, evermore
her zaman
not always
her zaman
each time
her zaman
anytime

You can always come back here anytime you want. - İstediğin zaman buraya her zaman geri gelebilirsin.

I will be glad to help you anytime. - Size yardım etmekten her zaman mutlu olacağım.

her zaman
at all times

You are in my thoughts at all times. - Sen her zaman düşüncelerimdesin.

Pay attention to your surroundings at all times. - Her zaman çevrenize dikkat edin.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение her zamankinden в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Her zaman
daima
Her zaman
(Osmanlı Dönemi) YEKSAN
Her zaman
her dem
her zaman
Ara vermeden, sürekli, daima, sık sık
her zamankinden
Избранное