I take my camera with me wherever I go.
- Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm.
Wherever she goes, she is well liked.
- Her nereye gitse, oldukça sevilir.
The dog followed him wherever he went.
- O her nereye gitse, köpek onu izledi.
The dog follows me wherever I go.
- Her nereye gitsem köpek beni izler.