Both the brothers were out.
- Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
Tom and his wife both have to work to make ends meet.
- Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
He can write with either hand.
- O her iki eliyle yazabilir.
A referee should not favor either side.
- Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.