Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Oğlum tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti.
- My son has gone to America to study medicine.
Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
O, eczanede ilaç satıyor.
- She sells medicine in the pharmacy.
Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalıdır.
- These medicines should be taken three times a day.
Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.
- My father practices medicine.
O doktorluktan men edildi.
- He was banned from practising medicine.
Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor.
- Grandmother believes that Chinese medicines are the best.
Ecza dolabında büyük bir şişe aspirin var.
- There's a big bottle of aspirin in the medicine cabinet.